Fe-tabanlı süperiletkenler genel olarak yüksek manyetik alanlardaki özelliklerinden dolayı teknolojik öneme sahip malzemeler olarak bilinmektedir. Bakır tabanlı süperiletkenlerde olduğu gibi Fe-tabanlı süperiletkenlerde de kimyasal katkılama ve basıncın etkisi ile süperiletkenlik ve manyetik özellikleri önemli değişimler gösterebilmektedir. Örneğin Tc değerleri “1111” olarak adlandırılan kompozisyonlarda, Gd0.8Th0.2FeAsO, SmFeAsO0.9F0.1, SmFeAsO0.85, ve SmFeAsO0.8H0.2 materyalleri için 55 K değerine kadar çıkabilmektedir. Buna karşılık “122” olarak formüle edilen malzemede ise Tc değeri 30-45 K arasında olabilmektedir. Selenidli yapılar aslında “122” arsenikli yapılar ile kristalografik açıdan büyük benzerlikler göstermektedirler ve arsenik içermedikleri için tercih edilmektedirler.

4 farklı kategoride FeAs- tabanlı sistemlerin kristal yapısı (a) 1111, (b) 122, (c)111, (d) 11.

122 malzemelerin yüksek Hc2, Hirr ve Jc değerleri ile birlikte akım yoğunluğunun yüksek alanlardan fazla etkilenmemesi en önemli özelliklerinden birisidir. Ayrıca düşük elektronik anizotropi değerine sahip olmaları (H  1 to 2), nadir toprak elementlerini içermemeleri, keskin faz geçişi göstermeleri ve oksitli bileşik içermemelerinden dolayı metalik altlılarda ince film haline daha rahat kullanılabileceklerdir. PIT metodu ile de şerit veya kablo formuna rahatlıkla getirilebilecek potansiyele sahip olmalarından dolayı teknolojik açıdan oldukça umut verici malzemeler olarak görülmektedirler. Bu malzemeler ile ilgili en yüksek kritik akım yoğunluğu değeri 4.2 K de ve 10 T de 2 x 104 A/cm2 olarak ölçülmüştür. Eğer Tc değeri daha da yukarıya çekilebilecek olursa gelecekte en çok tercih edilen malzeme olacak potansiyele ve özelliklere sahip olduğu görülmektedir.